IWW İSTANBUL

BUGÜNLERDE HİÇBİŞİY YAPMAK İSTEMİYORUM!

6485364Tüm bu olanlardan sonra, etrafta bi ruh dolanıyor gibi. Bi geri çekilmeden, durup bi bakmaktan bahsediliyor, parti kurmaktan, dernek kurmaktan, bi çeşit örgütlülükden bahsediyor herkes. Karşılarında sıkı şekilde örgütlü bir yapı olduğunu ve çok acımasız ve sinsi olduğunu gördü insanlar. Ve bunun bir çıkar döngüsüyle ayakta durduğunu da. Meselenin sadece kötü, bencil, otoriteryan hatta diktacı politikacılar olmadığını, buz dağının hep aklımızın bi yanında olduğunu bildiğimiz esas büyük kısmını hatırladık. Adına kimileri başka başka şeyler derler; sistem, kapitalizm, vs vs,. Ne olursa olsun işte orda, burda, bizimde dahil olduğumuz bir acaip karmaşık organik bişey; biz sistem diyelim. Artık, insanın içine sığması ve varlığını barış içinde sürdürebilmesi her geçen gün daha da bi zorlaşan hayat. Aklımızın uzak ama o kadar da uzak olmayan komşu bir galaksiyi bilir gibi bildiğimiz ama bi gördükmü de zaten bildiğimiz şey gerek bize daha fazla, özgürlük.

Kimimiz, yoruldu, yıldı, sıkıldı, daraldı, dayanamaz oldu. Kimi sessizleşti, kenara çekildi, çekti başka yerlere gitti. Bir sürü insandan benzer şeyler duymak mümkün, üstelik bi kısmı olan bitene aktif olarak pek katılmamış insanlar. İnsanlar, kitap okumakta güçlük çektiklerini, sıkldıklarını, daimi bi huzursuzluk hisstetiklerini söylüyor. O kadar çok saldırı ve şiddet var ki. Sadece kaba şiddetten bahsetmiyorum. İnsan hayatının, patronun karı için nasıl hiçe sayıldığını gördük. Dahası, aslında bunun sistemin aslı olduğunu gördük. İyi patron yoktu. Herkes işine bakıyordu. Demokrasi talebi, evet evet, ama hop, eğer iş yapmamızı engellemeye başlarsa, hoyda. E bu da bizi şunu söyler gibi, ulen bi dakka bu şiddet işyerinde maruz kaldığım şiddetle aynı kökenden geliyor. Patronun “business”ı.

Ve, anladık ki böyle sokakların dışında bi alan olmadıkça da olmuyor. Başka bi hal gerek. Terörize ediliyoruz, şiddete çekiliyoruz. Oysa gösterdiğimiz şiddet, şiddete karşı direnmeydi yani bir müdafaa. Karşılığında daha fazla şiddet aldık ve kardeşlerimizi kaybettik. Onların direnci ve hatırası kalplerimizden asla çıkmayacak. Hepsine tekrar selam olsun.

Gelecek olası sıçrama ve yükselişin tek olasılığı, olabilirliliği birlikten geçiyor, adına ister parti, birlik, sendika, örgüt ne deserseniz. Ben ağ ya da birlik lafını beğeniyorum açıkçası. Eğer bu toplumsal bi dönüşmeyse toplum hali hazırda dönüşüyor olmalı. Yani tartışıyor, proje üretiyor, dertlerine direkt en kısa mesafeden, olduğu yerde çare arıyor olmalı toplum. Ve aslında bunu kısmen görmekte mümkün. Bir sürü dernek kuruldu, bi kaç parti kuruldu, gazeteler, tv kanalları çıktı. Muhtemelen muhalafet eden sol partilerin üye sayıları arttı. Ama yetmedi, bizi bi arada, diri tek vücud tutup ileri atacak hamleleri yapmamızı sağlayamadı. Ama bu arada, bişey çok göze batar olmaya başladı, herhangi bi yerdeki herhangi bi direnişe örnek olmaya başlayan bi kaç küçük-orta çapta fabrika işgalleri. Kimi başarılı oldu, kimi yenildi. Bişeyler aldı bişeyler verdi ama daha önemlisi bize nerde en kolay ve güçlü birlik olunabileceğini gösterdi. Çalıştığımız yer. Hangi tür ve arakatmandan çalışan (ya da işçi) olursanız olun hepimiz aynı şeyi görüyor ve soluyoruz. Afedersiniz ama köpek gibi çalıştırılıyoruz. Ve büyük çoğumuzda ay sonunu çıkaramayacak kadar az kazanıyoruz. Hatta bi çoğumuz asgari ücret yada altında kazanıyoruz. Ve aslında bu hiç değişmiyor sadece de her yıl daha da arsızlaşıyor.

Uzun lafın kısası, bence bu işin en akıllıca yolu bu görünüyor. Hergün yaşadığımız yerde toplum dönüşmüyorsa, yani biz tek tek birey olarak dönüşmüyor ve bu yüzden de dönüştürmeye çabalamıyorsak afedersiniz ama nasıl değişecek. Nasıl olacak bu iş. Üstelik çok daha kolay ve güçlü. Öyle bi derneğe, başka biyere gitmeye de gerek yok ki. Olduğun yerde, iş arkadaşlarınla sadece işyeri mevzularını haberleştiğiniz aranızda gizli bi ağ kurmak ne kadar zor olabilir ki. Neye mi yarar ? ; müdürlerin ne halt ettiğini bilmeye, hem kendini hem arkadşının kıçını korumaya yarar. Hem işyerinde, hem memlekette bişeye tepki vereceksen organize olmana, fikir geliştirmene, kendini hazırlamana yarar. Birlikten kuvvet doğar!!

Yani, herkes bu aralar bişeyler diyor ya, geri çekilme, yenilme, vs. Evet tamam ama nereye, tek çözüm işyerlerimizde ağlar kurup birlik olmakta. Eğer bu vahşi düzeni, doğamızı, canımızı, hayatlarımızı alan emeğimizi çalıp kendine yontan bu sistem değişecekse, biz değiştiğimiz ve değiştirdiğimiz için olacak. Bu düzenin tek besini bizim emeğimiz, o besini biz kontrol etmedikçe bu canavar yaşamaya devam edecek. Biz de böyle iki arada bi derede yaşamaya.

 

IWW Istanbul • 02/06/2014


Previous Post

Next Post

Leave a Reply