IWW İSTANBUL

İŞYERLERİNDE POLİTİKANIN İLKELERİ

Sitemizi takip edenler işyerlerinde politika yapmak ya da işyerleri çalışmaları dediğimizde neden bahsettiğimizi biliyorlardır. Bu yazımızda “Ne yapmalı?” ya da “Nasıl yapmalı?”dan çok “Hangi kurallarla?” sorusunun cevabını arayacağız. Evet, işyerlerinin “içinde” çalışma koşullarına muhalefet kadar kapitalist hiyerarşiye de kafa tutan gruplar, ağlar, cemaatler kuracağız ama nasıl bir karakterle bu işe başlamalı?

İlk kural sadelik. Dünyaya önyargısız bakmaya çalışan her insan, düşüncelerin pratiğe dökülememesinin nedeninin insanların düşünememesinden çok, alışkanlıklarını değiştirememesinde olduğunu fakedebilir. Reklamcılık, kendini kahraman gibi gösterme, kendini övme, eyyamcılık, goygoyculuk boşuna. Kişisel tatmin için buyrun yapın. Ama işyerinde politik çalışma yapacak bir grubun, bu özelliklerden özenle kaçınması olmazsa olmaz. Hem güvenlik için, hem de henüz ağa dahil olmayanlara bu işi vakurca ve istikrarlıca yapabileceğimizi, onları kandırmayacağımızı gösterebilmek için.

İkinci kural kolektiflik. Asla bireysel hareket edemeyiz. İşyerinde, her zaman ağımızdaki kişilerle birlikte düşünüp, onlarla birlikte karar almamız gerekiyor. Bireysel hareket etmemiz gerektiğinde ise, bunu ağımızdaki insanlara karşı açıkça ortaya koymamız gerekiyor. Unutmamak gerekir ki, “Birlikte çalışan birlikte mücadele eder!” Çalışırken, iş yaparken ağımızdaki insanlarla yardımlaşmadan dayanışmaya, oradan da kolektif çalışmaya doğru hızlıca ilerlemek gerektiğini düşünüyoruz. Tabi burada asıl olan geleceğin, ütopyamızın çalışma şeklini bugünden inşa etmek.

Bir üçüncüsü rasyonellik. Hayatını, yapacaklarını planlamak, amaçlarına giden yolu, o amaçlar için kullanılacak araçları rasyonel bir şekilde seçmek işyerleri çalışmalarındaki çalışanların gündelik yaşamının bir parçası olmalı.

Son kural çalışma disiplini. Unutmamak gerekir ki, birlikte çalışan birlikte mücadele eder. Müdürü tarafından mesaiye zorlanan bir çalışana “O zaman mesaiye kalma!” demekten daha saçma ne vardır? Gerçekte bunu gerçekleştirirse, işten atılabilir. İşyerindeki rekabette, diğer çalışanların performans olarak daha “gerisine” düşebilir. Bunlar hayatın gerçekleri.

Bunları aşmak, bu gerçekleri yenmek için yollar bulmak gerekir. Ve tabi ki, toplu olarak “Mesaiye kalmıyoruz!” diyebilmek için dahi, işyerlerinde örgütlenmemiz gerekiyor. Yani bir şekilde işyerleri ağlarını kurmuş bir işyerinde yapılabilecek bir şey. Çalışma disiplinine sahip olmayan, ne zaman çalışacağına, ne zaman çalışmayacağına müdürlerin değil, kendisinin karar vermesi için çabalamayan bir ağ düşünülemez bir şeydir.

Geri kalanlar, “ilkeler” ya da kurallardan çok, nasıl hareket ettiğimize ilişkin ipuçları. Hem bu dört net kuralın hem de diğer davranış şekillerimizin bundan sonra işyerlerinde mücadele ağları kurmaya niyetlenen arkadaşlarımızın işine yarayacağını düşünüyoruz. O halde uzatmadan hepsini birden kısaca özetleyelim:

  1. Sadelik: Asla reklamcılık yapma. Asla kahramancılık oynama. Asla olması gerekenden fazlasını olmuş gibi gösterme!

  2. Kolektiflik: Her zaman ağındakilerle birlikte hareket et. Birlikte çaliş, birlikte diren! Kolektif calısmayı öğren!

  3. Rasyonellik: Her zaman planlı adımlar at. Her zaman iş yapma şeklin, direnme şeklin rasyonel olsun. Fevri davranışlar yok!

  4. Çalışma disiplini: Çalışma yoğunluğunu ağındaki diğerleriyle birlikte belirle. Mesai zorunluysa ağındaki insanlarla birlikte kal! Hayır diyeceksen, birlikte hayır! de.

  5. İşbirliği: İşyerlerindeki politik gruplarla ortak iş yap. Ama bunu sağlamak için onlara yönelik eleştirilerini asla gizleme. Onlarla bayrağı asla karıştırma. Eğer eleştirilerini saklarsan ve saçmalamaya başlarlarsa, fatura sana kesilir. Unutma!

  6. Pratikte dürüstlük: Söylediğin şeyi, yaparım dediğin şeyi mutlaka yap. Yapamayacağın şeyi asla söyleme. Yapamazsan sana sorulmadan önce hesap ver! Sakın ego felan yapmaya kalkma.

  7. Düşüncede istikrar: O sırada trend diye bir fikre sazan gibi atlama. Ölç, biç, hesapla, ondan sonra tavır geliştir! Eğer bunu devamlı yaparsan, sonuçta çürür ve fırsatları kullanmak yerine, fırsatlar için yaşamaya başlarsın. Onun adı da oportünizmdir. Sakın unutma!

  8. Hatırlamak: Asla unutma, asla affetme! Bu sınıf savaşıdır, oyun değil. Hatırla: Nefretini unutan, sevgisini de unutur!

  9. Olgunluk: Gelen eleştirileri ne kadar ağır, ne kadar haksız olursa olsun saldırıyla karşılama, dürüstçe cevaplandır ve hazmetmesini bil. Başkalarını, diğerlerini eleştirdiğin kadar ağındaki insanları da, yoldaşları da eleştir. Sen eleştirildiğinde de sakın ola, küsme.

  10. Yolları denemek: İşyerinde müdüre/patrona karşı her yolu dene. Yalnızca kendi safına karşı dürüst olmak zorundasın. İşyerinde kazanım için, bir mücadele ağı kurmak için her yolu dene: Savaşı, barışı, dürüstlüğü, iki yüzlülüğü, büyüyü ve zehri, herşeyi…

IWW Istanbul • 13/03/2017


Previous Post

Next Post

Leave a Reply