IWW İSTANBUL

SEÇİMLERE İŞYERİNDEN BAKINCA

796626İşyerlerinde gündelik seçim konuşmaları aşağı yukarı şöyle oluyor: Aman oyları bölme; aman o cemaatçi, ona niye oy veriyorsun, bilmem kim aday olursa ona, olmazsa şuna veririm vs. Bu konuşmaların benzerlerini şimdi sol basında bol bol görüyoruz. Temelde aynı sözler. Ama çok daha süslenmiş hali. Janjanlı yazılar, “derin” tahliller, komik zannedilen espriler, birbirlerini aşağılamalar vs.Biz, Dazayn olarak bu seçimlerde çok farklı oylar vereceğiz. Kimimiz CHP’ye verecek, kimimiz BDP’ye verecek. Ortak kaygı AKP’nin çalışanlar üzerindeki baskısının azalması. Bunun nasıl yapılacağı konusunda anlaşamamak, tartışmak son derece doğal ve sağlıklı. Seçimlerden önce de tartışacağız, seçimlerden sonra da tartışacağız, birbirimizi AKP’ye seçim hediyesi vermekle suçlayacağız, laf geçireceğiz, belki kavga edeceğiz. Sonra bütün tartışmalara rağmen yine birlikte iş yapacağız.

Ama ortak hedefimiz değişmeyecek. Seçimler gerçek yaşamdaki hareketlerimiz için yalnızca bir uğrak noktası. Temel hareket biçimimizi değiştirmiyor. Çünkü biliyoruz ki, kim gelirse gelsin, esas ilke değişmeden kalıyor: Biz çalışıyoruz, bizim üstümüzdekiler bizi “yönetiyor”, patron para kazanıyor… Bunu değiştirmenin yolu seçimlerden geçmiyor. Üst düzey politikadan da geçmiyor. Bayrağın kırmızı ya da kızıl olmasından, baştakinin kendisine sosyalist demesinden, hakça bölüşüm yaparak fakirden az, zenginden fazla almasından bile geçmiyor. Bunun yolu, çalışanların tamamen örgütlü olmalarından geçiyor. Örgütlülük dediğimizde, “kahramanlar” kadrosu “kurtarıcılar” feriştahı yedi düvele nam salmış saçmalıklardan bahsetmediğimiz biliniyor olmalı. Biz işyerlerinde gerçek bir birliktelik, gerçek bir kolektif iş yapma tarzından gerçek bir mücadele ağından bahsediyoruz.1
 
5368025 O halde bu seçimlerde önemli olan şey AKP’li iş arkadaşlarımıza ne anlatacağımız.Gezi’yi anlatacağız. AKP’nin yalanlarını anlatacağız. Grevlere yaptıklarını anlatacağız. Çaykur grevini, THY grevini, AKP’nin fütursuz saldırılarını anlatacağız. Kıdem tazminatını anlatacağız. Eğer AKP yine %50 alırsa neler olacağını anlatacağız. Bizi bekleyen cehennemi anlatacağız. İşsizlik paralarını nasıl silip süpürdüklerini anlatacağız.

İstikrar denen şeyin patronların istikrarı olduğunu anlatacağız. Kendilerine “mütedeyyin” diyen patronların yaptıklarını anlatacağız. AKP’nin bu patronlara neleri peşkeş çektiğini anlatacağız.

Son on yılda şirketlerin, patronların biz çalışan insanları aynı AKP gibi yönetmeye başladıklarını anlatacağız. Mesaileri anlatacağız. Şirketlerce alınan, beş kuruşa yaramaz kararları anlatacağız. Bunlarla AKP’nin beş kuruşa yaramaz yönetim anlayışının, kalkınma anlayışının ilişkisini anlatacağız. Toplumu ne hale getirdiğini, bunun sonunun ne olduğunu anlatacağız. AKP’ye verilen her oyun, patronların cebine giren, bizden çıkan para olduğunu anlatacağız. Kısacası, işyerlerindeki problemlerimizin AKP yönetimiyle, “kendine güvenli cehaletin yönetimi” ile ilişkisini anlatacağız.

AKP seçmeni iş arkadaşlarımıza söyleyeceğimiz temel şey şu olacak:

AKP’ye oy verme de, kime verirsen ver!

2299921_orig
 
Notlar:
1) İşyerleri ve Sosyalizm
…Evet, biz tamı tamına işyerlerinde, ekonominin bütününde, siyasetin kendisinde tüm kontrolün çalışanlara geçmesini istiyoruz. Öyle, demokrasi gelsin, sonra bakarız demiyoruz. Kendi yönetme isteğimizi geleceğe ertelemiyoruz. Birilerine inisiyatif verip, oy verip, onların bizim için bir şeyleri inşa edeceğine inanmıyoruz. Çünkü yapılanlar ortada. Biz, şimdi, şu anda, doğrudan bu işe başlamak gerekir diyoruz. Hedeflerimize, yani tüm işyerlerinin, ülke ve dünya ekonomisinin ve siyasetin kontrolünün doğrudan çalışanlara geçmesi hedefine bir anda ulaşamayacağız tabi ki. Ama zenginlerin yönettikleri bir rejimin içinde kendi adacıklarımızı bugünden kurmaya başlayacağız.

IWW Istanbul • 15/12/2013


Previous Post

Next Post

Leave a Reply