Biz George Floyd’uz, biz Antifa’yız!
ABD’de George Floyd’un polis tarafından öldürülmesi sonrası patlak veren isyan dalgası son yıllarda dünyanın pek çok yerinde ortaya çıkan ve Covid-19 salgını ile birlikte ara verilen toplumsal hareketlerin daha da büyüyerek devam edeceğini gösterdi. Sadece ABD’de değil Lübnan’da, Brezilya’da, Fransa’da ve dünyanın daha pek çok yerinde giderek yoksullaşan, devlet şiddeti ile yaşamları daha da çekilmez hale gelen emekçiler yeniden sokakları dolduruyorlar.
On binlerce insan koronavirüs salgınına
rağmen yeniden sokakları dolduruyor. Patronların kârının
düşmemesi ve düzenin çarklarının dönmeye devam etmesi için
salgının en yakıcı olduğu dönemde çalışmak zorunda
bırakıldıkları için “evde kalamayanlar” bugün kendi
yaşamları için evde kalmıyor, sokağa çıkıyor. Dünyanın her
yerinde salgın koşullarında hastalık ve açlıkla karşı karşıya
bırakılan, önlem adı altında polis terörüne maruz kalan
milyonlarca emekçinin öfkesi açığa çıkıyor. Ve anlaşılan bu
daha başlangıç.
Egemen sınıfın, diğer tüm toplumsal
kalkışmalarda olduğu gibi bu isyan karşısında da yoğun
şiddete, yalana ve karşıt propagandaya başvurması şaşırtıcı
değil elbette. Bir yandan sokağa çıkma yasakları ve ulusal
muhafızlar devreye sokularak sokak hareketi bastırılmaya
çalışılırken, Trump egemen sınıfın yalan ve karalama
kampanyasının, şovmeni görevini başarıyla yerine getiriyor.
Trump’ın Twitter’da yaptığı “Amerika
Birleşik Devletleri Antifa’yı Terör Örgütü ilan edecek.”
şeklindeki paylaşımı böylesi koşullarda her şeyin ne kadar
berraklaştığını gösteriyor. Trump’ın ABD egemen sınıfı
adına Antifa’yı düşman ilan etmesi kendi durduğu faşizan
pozisyonu teyit etmekten başka bir anlam taşımıyor. Ve buna
karşı, çok kısa sürede dünyanın dört bir yanında binlerce
kişi “Biz Antifayız!” dedi.
Biz de Dünya Endüstri İşçileri İstanbul olarak tereddütsüz ABD polisinin ırkçı cinayetlerine ve faşist Trump iktidarına karşı anti faşistlerin, George Floyd’a adalet talebiyle sokaklara çıkan on binlerin tarafındayız. Yalnızca onlarla dayanışma içinde değiliz, her gün polis şiddeti haberlerinin geldiği bir coğrafyada yaşayan emekçiler olarak mücadelemizin aynı olduğunun farkındayız. ABD’de, Japonya’da, Almanya’da, Türkiye’de veya dünyanın başka pek çok yerinde devletler farklı ama şiddet çok benzerdi. Devlet şiddetine aşina bir coğrafyada yaşıyor ve mücadele ediyoruz. Koronavirüs salgını sürecinde de devlet şiddetinin sınır tanımazlığını bir kez daha gördük.
Biz burada ABD’de başlayan isyan dalgasıyla
nefes alabildik. Bu nedenle devam eden mücadeleyi bizim mücadelemiz
olarak görüyor ve sokakta başlayan isyanın bastırılamayacağı
yere, işyerlerine, fabrikalara, madenlere, ofislere, yani
endüstrinin tam kalbine taşınması gerektiğini düşünüyoruz.
Bizler burada yaşayan George Floydlarız ve bizler burada yaşayan Antifalarız!
Dünya Endüstri İşçileri / IWW İstanbul