IWW İSTANBUL

TEZKERE SONRASI YAPILACAKLAR

7627011) Bu tezkereyle AKP hükümetinin eli serbestleşti.
 
Hükümetin ana amaçlarından biri, Kürtleri kendi istediği “barış”a zorlamak. İster silah gücüyle olsun, ister İŞİD’den “kurtararak” olsun, ister İŞİD’le korkutarak olsun, ister Esad’dan kaçan güçleri 100 kilometrelik tampon bölgede koruyarak olsun. Bir diğer amacı, eğer eline fırsat geçerse, savaşı mevcut Suriye rejimine karşı yöneltmek. Tersine işler daha da ters giderse, uçuşa yasak bölge ve tampon bölge diyerek bu güçleri koruyacak ve Suriye’deki iç savaşın bitmesini önleyecek. Her çalışana, bu tezkereyle eli serbestleşen hükümetin her an herşeyi yapmaya hazır, Ortadoğu’da yeni bir “İsrail özentisi devlet” konumuna geldiğini anlatmak gerek. Bundan önceki “İsrail özentisi devlet” Irak ve Saddam rejimiydi. Özellikle tezkereye bir şekilde destek veren çalışan arkadaşlarımızın bu konudaki tüm hayallerini, tüm emperyal halüsinasyonlarını, her türlü araçla kırmak, emperyal düşlerin arkasındaki ezikliği teşhir etmek ve olacak herşeyin doğrudan sorumluluğunun onlarda olduğunu göstermek gerek. Gelen kriz ve AKP’nin artan emperyal iştahı birbirlerine doğrudan bağlı. Ülke içinde kriz büyüdükçe, alınan “önlemlerin” yetersizliği ortaya çıktıkça, işsizlik arttıkça, ülke dışında savaş senaryoları daha da güçlenecektir. Roboski’yi kürtaj tartışmasıyla, Reyhanlı’yı alkol yasaklarıyla, iş cinayetlerini çocuklara türban tartışmasıyla kapatmaya çalışan bir hükümetin, bir krizi bir savaşla örtmeye çalışacağına kuşku duyulamaz. Hele hele savaş planlarına provakasyonu sokmuş bir hükümetin. AKP’li iş arkadaşlarımızın kafasına bunları kazımak en öncelikli görevimiz.
2) Askerlik çağındaki her çalışan, seferberliğin ne olduğunu, neler olabileceğini, bilmeli. Özellikle türlü manevralarla askerden kaçan beyaz yakalılar. Ne yüksek lisansı, ne doktorası onları kurtaramaz.3) Her çalışana eğer kara harekatı başlarsa, legal grevlerin tamamen yasaklanacağını, mahkemelerin iş yasalarını tınlamayacağını, toplu işten çıkarmanın genel kural olacağını anlatmak gerek. Bu savaş, her savaş gibi öncelikle içeride biz çalışanlara karşı verilen bir savaştır.4) Milliyetçilik ve şövenizm savaş olasılığıyla birlikte artacaktır. AKP bunu neo-Osmanlıcılık gibi MHP’lileri de etkileyebilen bir kılıfla pazarlayacak kuşkusuz. Dolayısıyla milliyetçilik, Osmanlıcılık, her türden şövenizm ve türevi ne varsa çalışan sınıfın kafasından atmasını sağlamak zorundayız. Tabi ki buna sığınmacılara karşı ortaya çıkan ırkçı tepkiler de dahil.5) Var olduğumuz her işyerinde sol düşüncedeki muhalif her güvenilir iş arkadaşımızla yanyana gelip, gelen krizde ve olası savaş durumunda neler yapacağımızı konuşmamız gerekiyor. İşyerlerinde birlikler, komiteler, muhalefet odakları, çeteler kurmak, artık bir tercih meselesi değil, bir zorunluluktur! Artacak muhalefetle birlikte amacı yalnızca “protesto” ya da gaz alma eylemi olmayacak, hükümetin işlediği/işleyeceği insanlık suçlarını teşhir etmeyi amaçlayacak sokak gösterileri, doğrudan eylemler, grevlerin tetiklenmesi, var olan grevlerin gözle görünür hale getirilmesi, başka işyerlerine yayılmasının amaçlanması, sınıf savaşının harlanması en ana görevimiz haline gelecek.

IWW Istanbul • 03/10/2014


Previous Post

Next Post

Leave a Reply