IWW İSTANBUL

KADROLULAR TAŞERON ÇALIŞANLARA KARŞI

6833576_orig

 Büyük ölçekli bir şirkette çalışıyorum. Çoğu yerde olduğu gibi, işlerin ciddi bir kısmı taşeron firmalara verilmeye, onlar üzerinden yürütülmeye karar verildi. Çalıştığım firmada da her geçen yıl daha az kadrolu elaman alınıyor, işler taşeron firmalar ve onların yıllık sözleşmelerle çalışan ve nispeten daha az iş güvencesi olan arkadaşlara veriliyor. Bu seneye kadar ben de kendi bölümümde ve birlikte çalıştığım diğer gruplarda şirketin kadrolu çalışanlarıyla işleri yürütüyorduk, ancak birkaç ay önce var olan işlerimizin bir kısmı taşareona verilmeye başlandı. Çoğu bölümün de görevi, işlerin verildiği arkadaşları ve işi denetleyip sadece onay vermekti.

Örgütsüz Çalışanların “Ruh” Hali

İlk defa böyle bir çalışma deneyim yaşadım ve bunu paylaşmak istedim. Birlikte projeye başladığımızda, en başta zaman stresi olmadığından taşeron firmaya işler verilip, sadece onlardan haftalık rapor alarak ilerlenmeye başlandı. Bu sırada garip bir şekilde, önceden kendi yaptığımız işler olduğundan, işi yapılışını, ayrıntılarını bildiğimiz halde grubumdaki arkadaşlarım, taşeron arkadaşlar bizlere danıştıklarında, baştan savarak, işi kendilerinin yapmaları gerektiğini, onların artık sorumlu olduklarını üstten bir dil ve davranışlarla empoze etmeye başladılar. Adeta kendilerini ‘müdür’, taşeron çalışan arkadaşları altlarında çalışan ‘eleman’ ları yerine koyup, belki de aslında istedikleri halde olamayacaklarını bildikleri (en azından yakın zamanda) yönetici olarak, üzerlerinde kanımca gereksiz ve kompleksli bir baskı kurmaya başladılar.

8570749En net örneği olarak Ramazan ayında firmanın asli çalışanları sabah biraz geç geldiğinde ve iftar için zamanında çıktıkları halde, taşeron çalışan arkadaşların iftardan sahura kadar çalışmaya ve sabah yine erken saatte gelmeye devam ettiler. Projenin sonlara doğru beklenmeyen aksaklıklar yüzünden uzaması, yöneticilerin kızmasına neden oldu ve tabi ki bu aksaklığın faturası taşeron çalışan arkadaşlara kesildi. Öyle ki, bizden neden uzadığına dair bir sunum istendiğinde, bizim şirketteki arkadaşlar tüm hataların sorumluluğunu taşeron çalışan arkadaşların deneyimsizliği, dikkatsizliği ve az çalışması gibi nedenlere bağlayıp, not düşerek sunumu tamamladılar.

İlginç olan nokta ise, hem işlerin yürümemesinden sorumlu görüp, suçlu gösterdikleri taşeron firmaların, sözleşmelerinin yöneticiler tarafından memnuniyesizlik yüzünden fes edilmesi gündeme geldiğinde, atılmamalarını, taşeron şirketle devam edilmesini istediklerini belirtiyorlardı. Önceleri anlamamıştım durumu ancak bu çelişkinin sebebi, taşerondan işin alınması ve bizim şirketin asli çalışanlarına işin geri verilmesi durumunda, sorumlulukları daha da artıyor; hata/gecikme oluşması durumunda sorumluluğu yıkacakları kimse olmayacağından rahatsız oluyorlardı.

Taşeron Çalışanlara Nasıl Ulaştım?

Firmanın kadrolu çalışanları olan bizlere göre hem daha uzun saatler çalıştırılıp, hem de sorumlulukları dışında da angarya görevlerin verildiği taşeron firmada çalışan arkadaşlarla mesaiye kalmaya başladım. Onlarla aynı saatte işe gelip gitmeye, yemeğe, molaya birlikte çıkmaya başladık. Onlardan uzaktan maille haftalık durum raporlarını isteyen kadrolu iş arkadaşımınkine alternatif, mesailerde neler yapıldığını, taşeron çalışan arkadaşlar iş yaparken yardım istediklerinde bulamadıklarını, bununla birlikte işlerine ek olarak gün içinde birkaç iş daha istendiğini içeren bir rapor hazırladım. Öyle ki takıldığımız bir noktada taşeron çalışan arkadaş birkaç mail atıp cevap alamıyor, aynı soruyu ben müdürleri içeren bir mail atıp sorduğumda, kendiyle aynı seviyede, aynı şirketin şanslı kadrolu çalışan ‘İŞ ARKADAŞI’ olarak gördüğünden hemen yardımcı olmaya çalışıyordu. Oysa ki aynı kişi, benimle aynı işi yapan taşeron çalışan arkadaşa ‘ASİSTANI’ gibi davranabiliyordu. Bu durumu müdürüme, o da kendi müdürü olan direktöre raporladı.

Projede, taşeron çalışan arkadaşlarda 1.5 ay geceli gündüzlü çalıştığımız sürede, daha verimli iş çıkarmaya başladık. Aksaklıkları ve ilerlemeleri olduğu gibi firmama raporladım, taşeron çalışan arkadaşların karşılaştıkları zorlukları ve onların işvereni olan kendi firmamdaki arkadaşların çalışma ve katkı koyup, koymadıklarını olduğu gibi raporladık. Tabi ki, kendi grubumdaki arkadaşlar bu durumdan rahatsız oldu ama taşeron çalışan arkadaşlarla birlikte, aynı koşullarda ve işi birlikte yürüterek, daha hızlı ve iyi iş çıkarmış olduk. İşi yapmış gibi göstermek için, konuyu dahi bilmediği halde, sadece rapor almak için iletişime geçtiği taşeron arkaşlara iş yıkan ve devamlı şikayetçi olan, kadrolu olduğu için daha rahat davranan arkadaşların, işin akışını da, huzuru da olumsuz yönde etkilediği görünür oldu.

9504199Sonuçta

Çalışanlar arası hiyerarşi, işveren tarafından dikte edilse de, kendini “mazlum” gören çalışanlarca yönetime karşı yaratılsa da aynı noktaya denk geliyor: Örgütlenmeyi imkansız kılacak bir ayrımcılık. Temelde bu ayrımcılığın, sorumlusu tümüyle kendisi olan devlete karşı çıkamayıp, Suriye’den gelen garibanlara yöneltilen şiddetten hiç bir farkı yok. Nasıl azınlıklara karşı gösterilen tepkiler üstten, kaba ve utanmazca olduğu halde asıl sorumlu karşısında el pençe divan durmayı gerektiriyorsa, aynı şekilde taşeron çalışan arkadaşlara gösterilen bu ahlaksız davranışlar gerçek patronlara, müdürlere direktörlere karşı el pençe divan durmayı gerektiriyor. Kısacası taşeron çalışanları da içeren işyeri örgütlenmelerini geliştiremezsek, örgütlü bir toplum hayalimiz hayal kalmaya devam edecektir.

EGE TANYOL

IWW Istanbul • 17/08/2014


Previous Post

Next Post

Leave a Reply