Savaşa Karşı Sınıf Savaşı!
Emekçiler için ölüm, yıkım ve yoksulluktan başka bir anlamı olmayan
Suriye’deki savaşın sona ereceğinin konuşulmaya başlandığı bir dönemde
AKP hükümeti kaosu yeniden büyütecek bir işgal operasyonu başlattı. Daha
önce Afrin’e yönelik işgal operasyonu gibi, bu operasyon da ne
Rusya’nın, ne ABD’nin ne de diğer emperyalist güçlerin Kürtlere ne
olduğunu umursamadığını gösteriyor.
Bu operasyon her şeyden önce Kürt sorununun barışçıl çözümünün reddine
dayanan imhacı ve inkarcı devlet geleneğinin bir devamı, ama aynı zamanda
AKP’nin Suriye sorununu daha da karmaşıklaştıran emperyal fantezilerinin
bir parçası. Suriye’deki savaşın Türkiye’nin de dahil olduğu devletler
tarafından kışkırtılması neticesinde milyonlarca Suriyeli ülkelerini
terk etmek zorunda kalmışken, yeni bir göç dalgasını tetiklemesi olası
olan bir operasyonla, Türkiye’de yaşayan mültecileri boşaltılan
bölgelerde inşa edilecek toplu konutlara zorla yerleştirme planı en
hafif tabirle, gerçekleştirilmesi imkansız, bir çılgınlıktır. Bu büyük
kaos planı, Kürt sorununun barışçıl çözüm ihtimalini ortadan
kaldırmakta, Suriye’deki savaşın daha da içinden çıkılmaz hale gelmesi
ve bölgedeki kaosun Türkiye’yi de kapsayacak biçimde yayılması
ihtimalini güçlendirmektedir.
Biz Türkiye’de yaşayan emekçiler operasyonun bedelini ardı arkası
kesilmeyen zamlarla şimdiden ödemeye başladık. “Bir tane merminin
bedelini biliyor musun sen?” sorusunun anlamı bu harekattır. Krizin
derinleştiği bir dönemde daha da yoksullaşmamıza neden olacak böylesi
bir operasyon ayrıca, toplumun militarize edilmesi ve milliyetçiliğin
körüklenmesi ile iş yerlerimizdeki birliğimizin, patronlara ve
patronların hizmetindeki kapitalist sisteme karşı mücadelemizin
zayıflamasına neden olacaktır.
Bizler bizim sınıfımız için daha fazla ölüm, yoksulluk anlamına gelecek
olan bu operasyona tümüyle karşıyız. Bizler tarihsel mirasımızın da
gereği olan tüm ulusal savaşları kınıyoruz. Bu savaşa ve bu savaş adına
pompalanmak istenen ulusal birliktelik yalanına karşı mücadele etmenin
işçi sınıfının tarihsel görevi olduğunu düşünüyoruz. Bizim patronlarla
ve onların hizmetinde hükümetlerle herhangi bir ortak çıkarımız yok!
Öte yandan sadece Türkiyeli işçiler olarak değil, yüz binlerce insanın
yaşamını yitirmesine, giderek yoksullaşmamıza, yaşamlarımızın her anının
terörize edilmesine neden olan Suriye’de yaşanan vekalet savaşlarının
sona ermesi için dünyanın dört bir yanındaki işçiler olarak harekete
geçmeliyiz. Devletlerin, egemen sınıfların çıkarları adına savaşı
kışkırtan, derinleştiren ve daha da yıkıcı hale getiren politikalarına
tüm gücümüzle karşı çıkmalıyız.
Bu sistem altında sömürülen, giderek yoksullaşan ve ölüme gönderilmek
istenen tüm işçileri bu savaşın yanında değil, savaşa karşı birleşmeye
çağırıyoruz.
İş yerlerimizdeki birliklerimizde bu savaşa karşı neler
yapabileceğimizi, şovenistleri nasıl susturabileceğimizi, havadaki
milliyetçi kan kokusunu nasıl alt edeceğimizi, savaşı nasıl
durdurabileceğimizi, etkilerini nasıl hafifletebileceğimizi konuşma
vakti geldi de geçiyor. Savaşa karşı iş yerlerinde örgütleniyoruz.
Hemen! Şimdi!
Dünya Endüstri İşçileri / IWW İstanbul
